Sayfa İçeriği: Ülkü Tamer Sözleri Kısa, Ülkü Tamer Aşk Sözleri, Ülkü Tamer Şiir Sözleri, Ülkü Tamer Sözleri Anlamlı, Ülkü Tamer Şarkı Sözleri, Ülkü Tamer Sözleri Etkileyici Ülkü Tamer Sözleri İnstagram, Ülkü Tamer Sözleri Facebook, Ülkü Tamer Sözleri Whatsapp
Bu güzel sayfada sizler için Ülkü Tamer’in en güzel sözlerini hazır ettik. Sayfadaki anlamlı Ülkü Tamer sözlerini instagram ve whatsapp ile ya da kısa mesaj ile paylaşın.
Ülkü Tamer Sözleri
Bir soğuk yel eser, üşür ölüm bile.
Aşkın uyumadığı, her yerde söylenir.
İçime çektiğim hava değil, gökyüzüdür.
Bir soğuk yel eser, üşür ölüm bile.
Artık nereye koşsam bu şehri taşıyacağım.
Gökyüzü ayaklarımın ucundan başlıyor.
Döşündeki mermi değil, bu yalnızlık yorar seni.
Uyan artık, bildiğim bütün ninniler bitti.
Hatırladığım kadarıyla, kalabalık bir yerdi dünya.
Nereye gitsem susamak vardı, pişmanlık vardı.
Yetmez mi? Kaç kelebek ömrü kadar ömür yaşadın.
Ben neden hep korkaktım, cesaretsizdim böyle?
Sanat doğanın içindedir, sanatkar onu görebilendir.
Hürlük vardı, verdiler onu, istemek için yeniden.
Anlamak için görmek, görmek içinde dikkatli bakmak gerekir.
Ama kimler ölü şimdi? Yaşamaya başlayan kim?
Hatırlamak en büyük düşmanıdır yalnızlığın, ucunda yaşamak var.
Hürlük vardı, verdiler onu, istemek için yeniden.
Gençseniz, çevrenizde düşlerinizin içine tüküren birileri mutlaka vardır.
Çok çetin sınavlardan geçmedim, bu çağın insanı olmak bana yetti.
EN GÜZEL ÜLKÜ TAMER SÖZLERİ
İstanbul bir çocuktur minarelerde ölen, her şeye karşı ve hiç durmadan ölen.
Bir ihtiyarın gülümseyişinden geliyorum, bir annenin dalgınlığından.
Bana çiçek gönderme, bir kuş ağacı gönder. Alnıma dokunanlar, iyileşmiş desinler.
Yokladım yüreğimin ceplerini, sana söyleyecek tek sözüm kalmış; vazgeçtim.
Kağıdımız çaput bizim, kefenimiz bulut bizim, mesleğimiz umut bizim, kuranlara selam olsun.
Acı çekmek ölmekten daha çok cesaret ister. Artık nereye koşsam bu şehri taşıyacağım.
Varsın yaz biterse bitsin. Sıcak bir kış getir bana. Uykumda sarılmam için, sonsuz bir düş getir bana.
Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten? Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim.
Tanrı, bin birinci gece şairi yarattı, bin ikinci gece Cemal’i, bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, başa döndü sonra, kadını yeniden yarattı.
Bir kadının şöhreti; hiç tanınmamak, şerefi; kocasına itaatli olmak, saadeti; aile fertlerini mesut görmekten ibarettir.
Hatırlanacak çok hüzünler bulacaksın, onların tohumunu havaya savurarak uzun bir yolculuk yaratacaksın kendine, her şeyin hiçbir şeyin yolculuğu. İşte o zaman an beni, yaşa beni.
Dokundukça denizleri gövdemin çok eski bir kumaştan. Onun gövdesine. Yangın. Sevişirken kurtarıyor bizi bir ölümden alevler. Unutmak. Yalnızlıktan.
O eski bir güvercindi gittikçe hatırlanan, iyisozler.com o eski bir güvercindi, uçması da iyiydi bana kalırsa o eski bir güvercindi, çünkü tenhaydı şehirler, benim saçlarıma saklanırdı, benim saçlarım çalılara; onu görürdüm göllere girdiğimde, bıldırcın avladığımda akşama.
Ey benim yalnızlığım! Bu kadar eğilmeselerdi üstüne senin. Bu kadar anlatmasalardı seni. Ne olurdu, yalnız ben yazsaydım bu yapraklara seni. Seni yalnız ben bilseydim. Beraber ölseydik seninle.
Bilge olmak zorundasın. Bilgeliğin tek koşulu var: Dünü yarında yaşayacaksın; ama dünü yarına taşımayacaksın. Hükümdarsın şimdi. Hükümdarlığın tek koşulu var: Ülkene her sabah güneşi getireceksin. Güneşi getirmek için her gece kendi kanınla yıkanacaksın.