Sevgiliye Romantik Sözler

iyi sözler

Updated on:

Sevgiliye Romantik Sözler

Sayfa Konusu: Sevgiliye Romantik Sözler Kısa, Sevgiliye Romantik Sözler Uzun, Sevgiliye Romantik Sözler 2017, Sevgiliye Romantik Sözler Yeni, Kısa Romantik Sözler, Sevgiliye Romantik Aşk Sözleri

Bu güzel sayfamızda sizler için sevgiliye en romantik sözleri hazırladık. Sayfamızdaki sevgiliye kısa romantik sözleri facebook, twitter ve whatsapp ile paylaşabilirsiniz.

En İyi Söz: Ve ben dilek tutmadım hiç. Hep dua ettim, ömrüm ömrüme nasip olsun diye!

Öyle bir sev ki beni ben bile kıskanayım kendimi.

Öperken kokusunu içine çektiysen, özlerken burnun direği sızlar!

Mevsimin suçu yok. Yokluğun soğuk.

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş, ama sen gitme ben cahil kalayım.

Zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam.

Yağmur başlayınca gelse de ıslansak diyeceği biri olmalı insanın.

Bir çift göze aşık ve diğer bütün gözlere körüm.

Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır!

Sana şiir yazmak ne haddime. Varlığın şiir zaten.

Seni sevmek; olmayacak bir nedeni, gelmeyecek bir gideni, beklemek gibi.

Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz. Ne acı dimi.

Ben seni bu yaşımda yaşamın tam ortasında öylesine değil ölesiye seviyorum.

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.

Güneş altında söylenmedik söz yokmuş. Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi.

Seni düşünürken içim geçmiş, severken de ömrüm.

Öyle çok yanar ki için dünyadaki bütün suçları işlediğini sanırsın. Oysa sadece sevmişsindir.

Sen benim görmek için, bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin.

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.

Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın.

Sen geleceğimizin mutluluğu mazilerimizin unutulmaz insanı olarak kalacaksın sevgilim seninle ben.

Aşk tüm dünya insanlarının içinde sana tanıdığım ayrıcalıktır.

Allah’ım beni öyle bir sonbahar ayazı öldür ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamazsın.

Ona bakıp kıyamamak mı yoksa bakıp da doyamamak mı aşk.

Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.

Kalbimi sana emanet etsem korur musun? Dilimin ucundaki cennet sevdamın sonundaki ömrüm olur musun?

O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum. Ve umurumda değil hiç kimse, ne halim varsa görmekle meşgulüm.

Şarkılara neden “parça” dendiğini biliyor musun? İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik yanını tamamlıyor.

Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim. Kurşuna dizdiler anılarımı, yenik düştüm bu savaşta neyleyim, bir mezar nasılsa işte öyleyim.

Kanaya kanaya iyileşir bazı yaralar. Aşk gibi, ihanet gibi, yalnızlık gibi. Geç olur, güç olur ama sonunda mutlaka olur.

Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey, değmeyenlere yüreğimin değmiş olmasıdır.

Bir gün herkes gider mi acaba. Evet, sen kalbinde büyüttükçe, onlar da büyürler ve sığamayacaklarını anlayınca giderler.

Saçlarından ödünç ver. Dört bahar geçti. Çiçek kokusu öpmedim. Çok oldu mutluluktan vazgeçeli. Gülüşünden ver ömrümden al.

Kalbimi sana emanet etsem korur musun? Dilimin ucundaki cennet sevdamın sonundaki ömrüm olur musun?

İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni!

Öyle bir çık ki karşıma, her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi hissedeyim seni.

Paslı bir yalnızlıktı avuçlarımda, ardımda bir yürek yükü rüzgâr. Ne zaman sevmeye koyulsam, doğrulup çoğaldı ayrılıklar.

Gözlerin nehir, kirpiklerin köprü olsa. Ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düştüğüm yer dudakların olsa.

Mutlu olduğunu görmek çok güzel sevgilim sen daima mutlu ol ben işte o zaman acı hayatımda ufakta olsa mutluluklar yaşarım sevgilim.

Dün bir şarkı çıktı radyoda, yarısına ben eşlik ettim yarısına gözlerim. Söylemek çok acıtıyor ama ben seni çok özledim.

Yorgunum, hiçbir şey bilmiyorum; tek istediğim, yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak. Franz Kafka

Ne insanlar tanıdım yıldızlar gibiydiler. Hepsi göklerdeydi, parlıyordu. Ama ben seni, güneşi seçtim. Bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim.

Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara.

Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kır şeytanın bacağını bir kez beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde.

Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın, mutluluk hep yüreğine dolsun ama beni unutturmasın.

Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm.

Kim bilir hangi akşam güneşle beraber bende söneceğim kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim belki göremeden öleceğim fakat yine de seni ‘ebediyen seveceğim’.

Yorum yapın